Ticaret Riskini En Aza İndirmek

Ticaretteki belirsizlikler endüstriyi karıştırırken, riski en aza indirmeyi sağlayan seçenekler değerlendirilmelidir

Ticaret Riskini En Aza İndirmek

Tarih: 09 Mart 2020

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin, her iki taraf için de iş fırsatları yaratacak ve iş hacmini artıracak bir ticaret anlayışı benimsemek yerine, 2019'un çoğunu birbirlerine tarife uygulayarak harcadılar. Ticaretle ilgili bu karşılıklı savaş bir yandan derin belirsizliği körükleyip, tedarik zinciri rotasını ve perakende ticaretini sarsarken; diğer yandan da şirketlere bu tür istikrarsız zamanlarda kolay ilerleyebilmek için tedarik zincirlerinin daha donanımlı olması gerektiğini hatırlattı.

Elbette giyim ve ayakkabı sektörleri için hatta yerli üretimi tercih eden şirketler için tarifelerden tamamen kaçınmak mümkün değildir. Amerikan Giyim ve Ayakkabı Derneği (AAFA) başkanı ve CEO'su Steve Lamar, “Giyim ve ayakkabı, Amerika Birleşik Devletleri'ne ithal edilen en ağır tarifeli ürünler arasındadır. Dolayısıyla, tarife değişikliklerinden hiç etkilenmeyen bir tedarik stratejisi oluşturmanın bir yolu yoktur. ABD’de üretimini sürdüren şirketler bile ithal girdilerine veya makinelerine uygulanan tarifelerden zarar görmektedir’’ diyor.

Ancak, hem En Çok Kayırılan Ülke (most-favored nation-MFN) tarifeleriyle hem de ABD'nin Çin ve İngiltere'den yapılan ithalata dayattığı cezai tarifelerle ilişkili riskleri en aza indirmenin çok sayıda yolu var. Lamar' a göre, bu riskleri en aza indirme yaklaşımı, sadece tedarik kanallarını değil, gümrük ve tarife azaltma araçlarını da çeşitlendirmek yoluyla olmalıdır.

YER DEĞİŞTİREREK AZALTMA

Başkan Trump, adaletsiz ve dengesiz bir ticaret ilişkisi olduğunu hissettiği her şeye savaş açtığı için, çoğunlukla Çin'den gelen malları hedef alan tarifeler sonucu birçok giyim ve ayakkabı markası Çin ile yavaş ve istikrarlı şekilde ayrılma yolunu seçti. Bu şirketler, ticari ilişkinin daha az maliyetli veya az çekişmeli olabileceği diğer ülkelerden kaynak sağlamayı tercih ediyor.

Ekim ayında New York'ta düzenlenen Sourcing Summit'te yapılan canlı izleyici anketi sonuçlarına göre, şirketlerin yüzde 40'ının Çin’de yaptığı üretimlerin yüzde 25'ten daha az olduğu ortaya çıktı. Sadece yüzde 22'si imalatlarının yüzde 80'inden fazlasının Çin'de kaldığını belirtti. Zirveye katılan büyük küresel hazır giyim markalarından ve perakendecilerinden yüzde 35'i önümüzdeki yıl Çin’den yapacakları alımları yüzde 50'den fazla azaltmayı planladıklarını açıkladılar.

Lamar, ‘'İşgücünü, yetkinliğini, tedarik zinciri yeteneklerini ve lojistiği bütün olarak düşündüğünüzde, tek başına hiçbir ülkenin Çin'in yerini alamayacağını bilmek önemlidir. Şirketler Çin dışında farklı ülkelerde arayışta oldukları için öncelikli tercih edilen ülkelerden Vietnam, Bangladeş ve diğer birçok ülke, fırsatların yanında zorlukları da beraberinde getiriyor” dedi.

Sourcing Summit katılımcılarının büyük çoğunluğunun Çin dışındaki en büyük tedarik ortağı olduğunu söylediği Vietnam’a üretimi taşımaktaki önemli endişeler arasında ölçeklenebilirlik ve kapasite yer almaktadır. Bangladeş'te, basit ürünlerden kaliteli ürünlere geçiş söz konusu olduğunda, ülkedeki yetkinlik hala soru işareti.

Lamar, ‘’Sektör şu anda bir jenerasyondaki en büyük tedarik değişimiyle karşı karşıya ve şirketler bu ülkelerdeki tedarik fırsatlarını yeniden değerlendiriyor. Ticaret yer değiştirirken, kaçınılmaz kapasite kısıtlamaları ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, fiyatlar yükselecek ve şirketler yeni tedarik ortakları bulmak için daha da uzaklara bakacaklardır’’ diyor.

China BrightStar CEO'su ve özellikle Çin / APAC perakende stratejisi danışmanı Michael Zakkour'a sorarsanız, ‘’Özellikle kapasite kısıtlamaları, endüstrinin hazırlandığından daha büyük bir sorun teşkil etmektedir. Vietnam'a kapasite eklenebilir, bazen başarılı olabilir, bazen değil, ama sonuçta yeni ulaşım yolları, yeni ray sistemleri, elektrik şebekesi, yeni liman yok. Limanlardaki rıhtım sayısı da değişmediği için sadece liman bölgesine ulaşmak için 3 gün sırada bekleyen tırlar ile karşılaşıyoruz. Herkes Vietnam'a gitmek istiyor ama Vietnam'ın önümüzdeki beş yıl içinde nüfusunu ikiye katlamayacağını garanti ediyorum. Bu olmayacak’’ diyor.

Kapasite sorunları, şirketler tedariklerini yaygınlaştırdıkça tedarik zincirinde maliyetle ilgili baskılara da yol açacaktır. Başkan Lamar, ‘’Tedarikteki bu çeşitlilik sonucu iplik ve kumaş yatırımları Çin'den yeni üretim bölgelerinin yakınına taşındıkça yeni entegre tesisler açılacak ve bu alanda yetenekler gelişecektir. Bu zaten Etiyopya gibi bazı yerlerde başladı” diyor.

Trump kaynaklı tarifelerin yarattığı savaş alanında her şirket tek başına gibi görünebilir ve bu da giyim ve ayakkabı sektöründeki şirketlerin tedarik zincirlerinde iyi donanımlı olmaları gerektiği anlamına gelir.

Lamar, ‘’Yüksek tarifelerin sadece silah haline geldiği değil, birçok yönden normalleştirildiği bir dünyada, tüm bu değişkenler göz önündedir. Tarifeleri düşürmek için fırsat yaratan her şey araştırılacak ve eğer belirli bir konuda çalışırlarsa sağlam bir şekilde her yerde uygulanacaktır. Şirketler, herhangi bir yeni programı uygularken, bunu yasalara tamamen uygun şekilde yaptıklarından emin olmak isteyeceklerdir. Gümrüğe uyumlu olmak, şirketlerin üstlenmesi gereken bilinçli uyumun ve gerekli durum tespit sürecinin temel parçası olmakla birlikte, tedarik veya gümrük prosedürlerindeki herhangi bir değişiklik, denetim şeklinde ek incelemeyi tetikleyebilir’’ açıklamasında bulundu.

Kaynak : https://sourcingjournal.com/report/sourcing-2020-report/

Paylaş

Popüler Haberler