Giyim Endüstrisi için 2019 Tedarik Zincirine Bakış

Konfeksiyon endüstrisi; sayısız ürün, tedarikçi ve artan sanayi baskısının arasında dengeyi bulmaya çalışırken, iyi yönetilen bir tedarik zinciri hız ve maliyet verimliliği açısından kritik öneme sahiptir.

Giyim Endüstrisi için 2019 Tedarik Zincirine Bakış

Tarih: 14 Haziran 2019

​Çok az sayıda tedarik zinciri, moda endüstrisinin bel bağlamış olduğu tedarik zinciri kadar dinamiktir. Perakendecilerden üreticilere hazır giyim tedarik zincirleri, dünya çapında müşterilere en yeni stilleri giydirmek ve en son trendleri sağlamak konusundaki rekabeti yenmek için bir yarış halindedir. Konfeksiyon endüstrisi; sayısız ürün, tedarikçi ve artan sanayi baskısının arasında dengeyi bulmaya çalışırken, iyi yönetilen bir tedarik zinciri hız ve maliyet verimliliği açısından kritik öneme sahiptir.

Küresel moda endüstrisi 2017'de 2,5 trilyon dolar değerindeydi, ancak en iyi 20 şirket kârın yüzde 97'sini elde etti ve çoğu giyim firması çok düşük kar marjlarında seyrediyor. McKinsey’nin tahminleri, sektördeki büyüme oranlarının bir önceki yıla göre yüzde 4-5 aralığından, yüzde 3,5 -4,5’e düşmesi ile kar marjlarının 2019’da daha da zayıflayabileceği doğrultusundadır. Maliyet kaygılarının yanı sıra, yüksek mal dönüşüm hızı oranları, kuruluşlar için büyük tedarik zinciri zorlukları ortaya koymaktadır. Hazır giyim işletmeleri ister hızlı moda stillerini sürekli yenilemekte isterse yılda sadece birkaç koleksiyon sunmakta olsun; düzenli bir tedarik zinciri, çok sayıda ve sürekli değişen ürün türlerinin (SKU-Stock Keeping Unit) hızlı bir şekilde pazarlanabilmesinin temelini oluşturmaktadır. Bu arada, değişen tüketici beklentileri ve yerine getirme modelleri, hazır giyim işletmelerini özellikle zorlamaktadır. E-ticaret, 2018'de ABD perakende satışlarının yüzde 10'una ulaşmasıyla, birleşik ticaretin yükselişi, giyim perakendecileri için hız ve çevikliğe olan ihtiyacı vurgulamaktadır.

Bir Gartner araştırması, ilk 100 perakende markanın yüzde 73'ünün aynı gün veya ertesi gün gönderim sunduğunu, ayrıca, mağazadan teslim alma (click & collect) ve sanal şubeden teslim alma gibi son model yöntemleri uyguladıklarını keşfetmiştir. ABD-Çin gümrük tarife savaşı artarak devam ederken, küresel ticaret belirsizliği hazır giyim işletmelerini tedarik ve lojistik stratejilerini de yeniden incelemeye zorlamaktadır. Bu çerçevede, tedarik zinciri hazır giyim sektöründe inovasyon için önemli bir alandır.

İşler planlandığı gibi gitmediğinde verimliliği, görünürlüğü ve yanıt ile geri dönüşü optimize ederek, işletmeler çok rekabetçi bir pazarda müşteri kazanımını ve sadakatini artırabilir. Sektör, tedarik zinciri teknolojisini benimseme konusunda nispeten yavaş olsa da Gartner, işletmelerin operasyonlarını geliştirmek için araç ve süreçleri uygulama konusunda artan bir ilgisinin olduğunu belirtmektedir. 

1-Verimliliğe daha da fazla odaklanmak

Uzun süredir maliyet farkındalığı olan giyim şirketleri, yaklaşmakta olan ekonomik gerileme endişeleriyle kemerlerini daha da sıkıyor. Sektör yöneticileri, üst üste üçüncü yıl olmak üzere, sektörlerindeki en büyük zorluğu “küresel ekonomideki değişkenlik ve belirsizlik ile başa çıkmak” olarak açıkladılar ve yüzde 52'si de maliyet azaltmanın önümüzdeki üç yıldaki en büyük tedarik zinciri öncelikleri arasında olduğunu belirtiyorlar. Maliyetleri hız ile dengelemeye çalıştıkları için, merkezi bir tedarik zinciri platformu, hazır giyim işletmelerinin uçtan uca operasyonları daha iyi anlamalarına ve daha verimli çalışma fırsatlarını belirlemelerine yardımcı olabilir.  

2-Dijital dönüşümü iki katına çıkarmak

Gartner’a göre, birçok konfeksiyon işletmesi, düşük IT bütçeleri ve “her zaman yaptığımız gibi” anlayışı ile eski veya yerli tedarik zinciri araçlarına güvenmeye devam etmektedir. Karmaşık tedarik zinciri gereksinimlerini yönetmek için e-postaya güvenmek, önemli sayıda giyim organizasyonu arasında ortak bir uygulama olmaya devam etmektedir.

Daha gelişmiş kurumlar inovasyonu artık daha fazla erteleyemeyeceklerinin farkındalar, ancak sadece dijital dönüşümü uygulamaya başlayan işletmeler, sürekli iyileştirmeye odaklananlardan çok daha yüksek performans seviyelerine ulaşmaktadır.

Perakendecilerin neredeyse yarısı, giysilerdeki kusurları tespit etmek için makine görüşü içeren uygulamalarla yapay zekayı hali hazırda kullanmaya başlamıştır. Toplama işlemlerini otomatikleştirmek için kullanılan depo robotiği, hızla büyüyen bir başka tedarik zinciri yeniliğidir; zaten teknolojiyi kullananlar perakendecilerin üçte birini oluşturmaktadır ve yüzde 55'i de 2020'ye kadar bu teknolojiye geçmeyi planlamaktadır.

3-Tedarik pazarının değişimi

Tipik hazır giyim sektörü geniş bir kaynak ağına sahiptir - potansiyel olarak çoğu insanın tahmin ettiğinden çok daha fazladır. Konfeksiyon markaları ortalama 1.000 ila 2.000 tedarikçiye sahip olduğunu bildirirken, bu rakam alt tedarikçilerle birlikte 20.000 ila 50.000 arasında değişecektir.Tedarik zincirinde malların hızlı bir şekilde taşınması ihtiyacı, müşterilerin sürdürülebilir ürünleri tercih etmesi ve artan tarife baskıları arasında kalan hazır giyim şirketleri, verimliliklerini ve dayanıklılıklarını en üst düzeye çıkarmak için tedarikçilerinin çeşitliliğini yakından takip etmektedirler.

ABD ve AB’deki satın alma yöneticilerinin yüzde 54’ü, imalat operasyonlarının müşterilere yakın mesafede olmasının önemli olduğunu belirtmektedir ve endüstri de yakın mesafeli üretime geçişin yakın zamanda hız kazanacağı düşünülmektedir. Başka bir ankette, hazır giyim satın alma yöneticilerinin yüzde 60'ı, mallarının yüzde 20'sinin önümüzdeki beş yıl içinde yakın mesafeli üretim tesislerinden gelmesini beklediklerini belirtmiştir.

Tedarik ağlarını düzenlerken, teknoloji ve endüstri uzmanlığının kombinasyonunu kullanmak, işletmelerin tedarik zincirlerini, en iyi tedarik kaynağını bulma ve transit stratejilerini belirlemesi açısından, doğru şekilde haritalandırmasına yardımcı olabilir.

4- Talep bazlı tedarik zincirleri

En son moda ürünleri müşterilere ulaştırma noktasında, her dakika büyük önem arz etmektedir. Goldman Sachs bir araştırmasında, tedarik zincirinin teslimat süreleri ve benzeri satış büyümeleri arasında doğrudan ters bir korelasyon bulunduğunu; işletmelerin, üretim ve transit süreçlerini sürekli kısaltmaya çalışmalarıyla sonuçlanan, devamlı bir baskı altında kaldıklarını tespit etmiştir.

Ürünleri tasarımdan mağazalara taşımak ortalama 4,5 ay sürmektedir ve perakendecilerin yüzde 49'u, 30 gün veya daha uzun süren nakliyenin bu zaman çizelgesinin en büyük kısmını oluşturduğunu belirtmektedir.

Değişen müşteri tercihlerine daha duyarlı olmak için, pek çok hazır giyim şirketi, piyasaya girme süresini azaltmak ve daha hızlı karar vermeyi sağlamak için ürün hattı yönetimini tedarik zinciri stratejisine daha sıkı bir şekilde entegre etmektedir. 

5- Yeni depo dağıtım bakış açısı

Müşteriler, kiralama ve iade ve abonelik kutuları gibi yeni alışveriş modellerini benimserken, çok kanallı alışveriş deneyiminin mükemmelleştirilmesi, hazır giyim firmaları için listenin başında yer almaktadır. Moda perakendecilerinin yüzde ellisi, müşterilerin çevrimiçi satın aldıktan sonra, satın aldıkları ürünleri mağazadan hazırlanmış şekilde teslim alabilecekleri click & collect özelliğini sunmaktadır ve sanal şubeden teslim alma seçeneği de hızla hacim kazanmaktadır. Doğru yapıldığında, yeni yerine getirme modelleri perakendecilere büyük kar sağlayabilir.

Gartner araştırmalarından birinde, aynı mağaza için yüzde 5,3'lük satış artışı oranını click & collect ile ilişkilendirmiştir. Depo dağıtım yeteneklerini geliştiren işletmeler için deneyimli bir tedarik zinciri ortağı, yeni yerine getirme metodlarını daha hızlı ölçeklendirmeye yardımcı olabilir.

Daha iyi bir giyim tedarik zinciri oluşturmak

Hazır giyim sektörü artan tedarik zinciri baskılarıyla karşı karşıya kaldığından, tedarik zinciri optimizasyonunu sağlamak için teknolojik yenilik ve endüstri uzmanlığının bir arada bulunması şarttır. İşletmeler, ne için optimize ettiklerini iyi düşünmeli, maliyet, zaman veya ikisinin kombinasyonu da olsa, iyileştirme için kriterler ve hedefler belirlemek üzere geçmiş verileri incelemelidir.

Yaygın giyim ağları ile özellikle aksamalara açık olan kuruluşlar, 'Eğer olursa' senaryoları ile yüzleşmeye, sorunlar ortaya çıktıklarında veya çıkmadan önce, sorunları çözebilecek görünürlük ve kaynaklara sahip olmaları gerekmektedir.

Giyim firmaları, merkezi bir tedarik zinciri platformunu uygulamalı destekle birleştirerek dijital dönüşümü hızlandırabilir ve uzun vadeli başarı için kendilerini konumlandırabilir.

Kaynak: Jon Slangerup, American Global Logistics - 05/08/2019

Paylaş

Popüler Haberler